Yastıktan doğrulan başıyla sırt üstü devam etti derin uykusuna kadın. Adam, yorulan uykusuna eşlik edercesine fal taşı gözleriyle hayranlıkla bakakaldı bu balçık manzaraya. Yanağında yastıktan kalma ördek izi belirdi kadının. Dudağının biraz çaprazındaki ben, yanağındaki ördek izinin gözü olmaya çoktan yetmişti. Ağzından akan salyaya denk gelen ördeğin ağzı daha belirgin, kuyruğuna doğru ise daha silik bir iz hakimdi. Ördeğin sınırlarında elini gezdirdi adam. Zaman hep ilaç gibi soyunsa da rolüne, o gece kadının yanağından ördek izinin gitmesini hiç istemedi adam.
Ördeğin yavrularını kadının yanağının geri kalanında aradı, bahaneyle saçlarına dokundu, kadının gıkı çıkmadı. Saçlarının köklerinde ev sahipliğine soyundu bir nevi ve ördeğin yolculuğuna imrendi adam. Beninde gezdirdi parmağını ördeğin gözünü kapatırcasına. Ağzındaki salya dinerken gözünden istemsiz bir damla düşüverdi kadının. İzin verdi nerede biteceğini görmek için ve ördeği unuttuğu aklına geldi.
Yastıktan kalma izler yanağında silinmeye çalışırken, ördekten eser kalmadığına inandı birden. Kadının yanağından geri kalanına, vücudunu kolaçan edercesine öyle bir bakındı. Geri dönüşünde, başının bittiği yerde, yastığın desenine ilişti gözü adamın. Kadının başına yanaşan ördek ve yavruları donakalmış; sabahın olmasını, kadının uyanmasını beklermişçesine adama bakıyorlardı. İşaret parmağıyla ördeklere sus işareti yaptı adam.
İkisinin de başları aynı yastıktaydı ve son yavrunun kendi yanağında bittiğinin farkında değildi adam. Ördeğin, kadının yanağında yeni bir iz için zaman kolladığına inandırırken kendini uyuyakaldı ve uyandığında; kadının olmadığı kısmında yastığın, ördekleri karşılayan ağzı açık vahşi bir balıkla karşılaştı. Kadın, ördekleri ona emanet ettiğini söylemeden adam uyurken gitmişti. Geriye balıkla ördeğin arasında sıkışmış; kadının, izini kaybettirmeyi başaramayan, kuruyunca leke yapan göz yaşı kalmıştı sadece.
Yastıktan, yanağında son yavru ördekle ayrıldı adam ve vahşi balıktan kurtulduğunu adama bir türlü inandıramadı ördek, izi daha silinmemişken.
Ördeğin yavrularını kadının yanağının geri kalanında aradı, bahaneyle saçlarına dokundu, kadının gıkı çıkmadı. Saçlarının köklerinde ev sahipliğine soyundu bir nevi ve ördeğin yolculuğuna imrendi adam. Beninde gezdirdi parmağını ördeğin gözünü kapatırcasına. Ağzındaki salya dinerken gözünden istemsiz bir damla düşüverdi kadının. İzin verdi nerede biteceğini görmek için ve ördeği unuttuğu aklına geldi.
Yastıktan kalma izler yanağında silinmeye çalışırken, ördekten eser kalmadığına inandı birden. Kadının yanağından geri kalanına, vücudunu kolaçan edercesine öyle bir bakındı. Geri dönüşünde, başının bittiği yerde, yastığın desenine ilişti gözü adamın. Kadının başına yanaşan ördek ve yavruları donakalmış; sabahın olmasını, kadının uyanmasını beklermişçesine adama bakıyorlardı. İşaret parmağıyla ördeklere sus işareti yaptı adam.
İkisinin de başları aynı yastıktaydı ve son yavrunun kendi yanağında bittiğinin farkında değildi adam. Ördeğin, kadının yanağında yeni bir iz için zaman kolladığına inandırırken kendini uyuyakaldı ve uyandığında; kadının olmadığı kısmında yastığın, ördekleri karşılayan ağzı açık vahşi bir balıkla karşılaştı. Kadın, ördekleri ona emanet ettiğini söylemeden adam uyurken gitmişti. Geriye balıkla ördeğin arasında sıkışmış; kadının, izini kaybettirmeyi başaramayan, kuruyunca leke yapan göz yaşı kalmıştı sadece.
Yastıktan, yanağında son yavru ördekle ayrıldı adam ve vahşi balıktan kurtulduğunu adama bir türlü inandıramadı ördek, izi daha silinmemişken.